Bugün öğle yemeğinde üç bayanın konuşmalarına şahit oldum. Yaşlarına bakacak olursak hepsi 30'larına varmamış, iş hayatına atılalı birkaç yıl olmuş bayanlardı. Dikkatimi çeken şeyse, hepsinin de İngilizce kelimeleri gayet kendi dilindenmiş gibi söyleyip her cümlelerinde kullanmalarıydı. Örneğin şöyle bir cümle duydum; "Event'imiz için bir Talking Ambassodar ayarlamamız çok Creative olur, ama Talking Ambassodar'ımız Regular olmamalı yoksa çok Duplicate bir Event'imiz olur. Anlayamayanlar için Türkçeyi Türkçeye tercüme edersek; Etkinliğimiz için işinde uzman bir konuşmacı ayarlamamız çok yaratıcı/ilgi çekici olur ama konuşmacımız herkesin bildiği/tanıdığı biri olmamalı yoksa bizim etkinliğin diğer etkinliklerden bir farkı olmaz/benzeri olur.
Günümüzde İngilizce kelimelerin sohbetlerde sık sık kullanılması, dükkanlara isim olarak verilmesi, sevinç, üzüntü, şaşkınlık gibi eylemlerde, o eylemler için kullanılan İngilizce terimlerin kullanılmasına karşı değilim. Hatta bazı durumlarda, 3-4 Türkçe kelimeyle anlatılacak bir şeyi tek kelimeyle özetleyen İngilizce kelimeler kullanılmasını desteklediğim bile olmuştur. (Hatta bazı insanların, karşısındakini (alt kademesi, üst kademesi, hoşlandığı karşı cinsi vs.) etkilemek için bu şekilde konuşmasını bile anlayabilirim. Ama arkadaşlarınla gayet sıradan bir konuyu konuşurken, Türkçe kelimelerle de gayet rahat anlatabileceğin bir olayı, neden İngilizce kelimelere boğar insan, onu anlayamıyorum. Yine konuşmalardan çıkardığım sonuçlara bakarsak, hepsinin de iş hayatında yabancı uyruklu bir sürü insan var.

Bu bayanlarla, İngilizce ve yabancı odaklı iş ve özel hayatlarına bakarak, bir İtalyan restoranında karşılaştığımı sanıyorsanız, avucunuzu yalarsınız. Gayet bizden, gayet Anadolu bir restoranda karşılaştım bu ekiple. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lafının İngilizcesi nedir acaba?

İlker AVCI
17.01.2011

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bence sen de yanlış düşünüyorsun. Osmanlı Türkçesinde 300.000 den fazla kelime varmış dilimizde. Bugün ise 8000 kaldı. Dolayısıyla zaten gitgide azalıyorsa iş hayatında da ingilizce kelimeler kullanmak dogru değil. O kadınlara gelince; Onların ki hepten eziklik hepten zavallılık. Gerçekten acıyorum. Demek kendi dilinden utanç duyuyor ki başka dillere imreniyo. Taklitçilik ezikliktir. TÜRKÇE KELİME KULLANMA HUSUSUNDA HER ZEMİNDE ISRARCI OLMALI

SER dedi ki...

Türkçe'de yazım dilinde, konuşma dilindeki gibi "yapıyo, ediyo, imreniyo" gibi bitirmeyiz kelimelerimizi. eğer Türkçe kelimeler için bu kadar didiniyorsak, bu her zemini de içermeli zannımca.