John Higgins, şapkasını önüne koyup düşünmeli!


Snooker Dünya Şampiyonası finali oynanırken, basına bomba gibi bir haber düştü. 34 yaşındaki, dünya 1 numarası, İngiltere başta olmak üzere tüm dünyanın saygısını kazanmış, snookerdan elde ettiği gelir 5 milyon pound olan John Higgins, Ukrayna'da karıştığı bir "şike" olayı yüzünden, turnuvalardan men edildi. Şikenin anlaşmasının yapıldığı İngilizce altyazılı videoyu, şuradan izleyebilirsiniz. Kısaca özetlemek gerekirse; John'dan (ki yanında menakeri Pat Mooney de var, işleri ayarlama kısmı menajerde) 4 frame kaybetmesi isteniyor, karşılığında 300.000 Euro'da anlaşılıyor, işin içine nasıl inandırıcılık unsuru katılabileceği tartışılıyor, son olarak da bu paranın da mortgage sistemiyle aklanabileceği ifade ediliyor.

Şuradan ve şuradan, benim özetle anlattığım kısmın ayrıntılarını okuyabilirsiniz.

Tabii John Higgins, durumu hemen yalanlayan bir açıklama yaptı. Ukrayna'da Rus Mafyasının tehdidi altındaydık, can güvenliğimiz tehlikedeydi, ne dedilerse tamam deyip oradan kaçmak istedik gibi laflar etti ama videoya göre hiç de can tehdidi falan yok, hatta anlaşma sonrası kahkahalar eşliğinde içilen şampanyalar, mutlu mesut insanlar, o binanın güvenliğinin gayet yüksek düzeyde olduğunu gösterir nitelikte.

Menajer Pat Mooney, derhal Dünya Snooker Birliği'ndeki görevinden istifa etti, John Higgins'e de snookerdan men cezası gelebilir. Gelebilir diyorum çünkü bazı bilgilere göre men edilmiş, ama henüz worldsnooker.com da resmi bir beyan yapılmadı, ki yakında men edildiğini açıklayan bir bildiri yapılacaktır. Men edilmesine yetecek delil var ne yazık ki.

Torunlarına bile yetecek parayı kazanmış, saygıda kendisine kusur edilmeyen, dünyanın zirvesindeki bir isim, ne diye 300.000 Euro için (çok daha büyük meblağlar için girişmesi de anlamsız ya) böyle bir işe girişir anlamak mümkün değil. Havadan gelecek paranın büyüsü mü, yoksa John'un hep içinde olan ama bunu dış dünyadan gayet güzel gizlediği, düzenbaz, üçkağıtçı ikinci bir altkişiliği mi buna neden oldu acaba, ben çözemedim. Snookerın bu kadar göze hoş geldiği ve büyük aşama kaydeden sporlardan biri olduğu şu son yıllarda, bu hareket sana hiç yakışmadı John, hem de hiç!

Bu tatsız tuzsun haberden sonra, bir tatsız tuzsuz olaya daha geçelim; şampiyonanın finaline. Oynanan oyun nedense gayet kalitesiz. Neil, çıktığı ilk finalde kupayı almak istiyor, Dott, uzun zamandır yakaladığı tek başarıyı, kupayla süslemek istiyor. İkisi de gergin, ikisinin de kafasında binlerce tilki dolanıyor. Böyle olunca da oyun güzellikten uzaklaşıyor, sadece frame'i kazanmaya yönelik hamlelere dönüşüyor. Bugün oynanacak iki seansla, kupa sahibinin evindeki yerine gidecek. Maçtaki son durumsa; Neil, 5-3 geride başladığı 2. seansta gösterdiği başarılı oyunuyla 9-7 ile önde.

ilker AVCI

03 Mayıs 2010

Hiç yorum yok: