18-13'lük skor ile Graeme Dott'u yenen Neil Robertson, Cruicible'de dünya kupasını kaldıran ilk Avustralyalı oldu.
Şans, iyi oynayanın yanında mıdır bilmem ama, bu akşam Neil'ın yanında olduğundan eminim. Kritik anlarda, şans potları, kupayı kaldırmasına yardım etti Neil'ın. Ha, Neil kupayı şansı sayesinde mi kazandı, alakası yok, şans sadece yardımcı bir unsurdu, Neil maça ve kupaya çok iyi konsantre olmuş. Zaten buraya kadar hem fiziken hem de psikolojik olarak fazla zor maçlar geçirmedi. Finale çıktığında çok zindeydi. Maçı kazanıp kupayı kaldırması, pek sürpriz olmadı.
Öte taraftan Dott, çok yorucu bir Mark Selby yarı finali oynadı, bundan önce, ilk turda, Peter Ebdon'la kapıştı. Sanki finale çıkarak, bu seneki maksimum başarımı elde ettim der gibiydi. Hatta maç sonundaki sıcağı sıcağına yapılan röportajda, "13 frame nasıl aldım inanamıyorum, bu bile benim adıma bence gayet büyük bir başarı!" diyerek, eleğini asmış bulunğunu söylemiş oldu. Tabii çok zor bir üç yıl geçirmiş bu ufak adamın finale kalmış olması bile gayet büyük bir başarı. Artık Dott da sıralamada ilk 16'da. Böylece birçok turnuvaya öneleme maçları oynamadan doğrudan katılabilecek ve gerek puan ve başarı gerekse de para anlamında daha kazançlı turnuvalar çıkaracaktır.
Neil ise, 28 yaşında, yıllardır hak ettiği dünya kupasını, sonunda evine götürebildi. Gayet temposuz ve kötü giden bir turnuvada güzel sonuçlar alarak aradan sıyrılan isim olabildi. İnsan sınırlarını zorlayan uzunluktaki final maçının sonunda da taa Avustralya'dan İngiltere Sheffield'a kendisini izlemeye gelen annesi ve gıcır gıcır kupasıyla güzel pozlar verdi fotoğrafçılara. Umarım başarıları devam eder civcivin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder