İyi oynamak ne demektir? Kaliteli oyun mu, göze hoş gelen oyun mu, hatasız oyun mu, yoksa kritik anlarda en az hatayla, hatta hatasız oynayarak maçın bütün kırılma anlarını lehte kullanmak mı? Bugün Stuart Pettman, aslında gayet güzel oynadı ama kırılma anlarında, oyunu çevirecek vuruşları yapamadı, belki şans, belki formsuzluk, belki gerginlik ama bu tip hatalar yaparsanız, son yılların yükselen değeri ve John Higgins ve Ronnie'ye göre mutlaka birkaç dünya şampiyonluğu kazanması gereken isim olan Ding Junhui (ki resmi solda) karşısında ayakta kalmanız çok zor.


Maçın 3. frame'inde, durum 2-0 Ding lehineyken, ayağına gelen fırsatı tepti Pettman, durum 3-0 oldu. Olabilirdi, maçın başıydı, toparlardı, ama Ding gibi, arayı açınca tutulması oldukça zor olan bir oyuncuya karşı böylesine rahat oynamamalıydı. Aynı netlikteki kazanma fırsatı, 9. frame'de de avucuna geldi Pettman'in, olmadı, olmadı. Seans arasına belki 6-3 gibi umut vaat eden bir skorla girebilirdi Pettman ama skor tabelasında Ding lehine 8-1 gibi abuk bir skor yazıyor artık.


Pettman bütün umutları bir sonraki seansa taşıdı. Hani okulda, sınava gidersin de 5 puan alırsın, aradan biri çıkar, sınava gelmesen zaten 0 alırdın, 5 puan için mi bu strese girdin, sınava geldin der ya, Pettman'ın, kendisine böyle sert bir çıkış yapabilecek, Dünya Şampiyonası'na, karşına, çok net olmasa da güzel sayılabilecek frame kazanma fırsatları çıkmışken, 1 oyun almak için mi katıldın, o kadar mı kötü hazırlandın diyecek bir mentoru vardır inşallah bir köşede.
Artık sırada Türkiye saati ile 16:30'da oynanacak Roket'in maçı var. Çok büyük bir sürpriz olmazsa, ki gerçekten büyük bir sürprizden bahsediyorum, Roket elini kolunu sallaya sallaya 2. Tur'a yükselecektir (ilk seansın skoru Ronnie 7, Liang Wenbo 2). Hayırlısı diğer rakiplerin başına...
ilker AVCI
20 Nisan 2001

Hiç yorum yok: