Bu hafta Kayseri'den galibiyet ya da başka bir deyişle Beşiktaş'tan puan kaybı bekliyordum. Bu beklentinin nedeni belli; Beşiktaş'ta kötü oynanan futbol, formsuz ortasaha ve forvet oyuncuları, ligin zirvesindeki üçlünün bu deplasmandan sadece 1 puan çıkarmış olmaları.
Maçın 2. dakikasıyla, bütün bu endişeler, bir anda siliniverdi. N'oldu 2. dakikada, Beşiktaş ilk şutunda, yasta olan Şililisi ile golü buldu. 2. dakikadan sonra, Kayseri'nin ilk golü yememe planları tamamen bozuldu, Beşiktaş'ın gol yiyip geriye düşersem maçı nasıl çeviririm endişesi ise sanki bitti. Kayseri, Cangele'nin eksikliğinde (Erman Toroğlu'nun deyimiyle "kan getiren" oyuncu) cılız ataklar yaptı, Beşiktaş kalesinin ancak uzağından geçti.
30. dakikada, Kayserispor'lu Aydın'ın hatasında topu kapan gecenin yıldız ismi Tello, Bobo'ya harika bir topuk pası attı, Bobo da arka direkte, deplasman golcüsü olmaya aday Ekrem Dağ'ı görerek, Beşiktaş'ın 2-0 öne geçmesini sağlayacak golün asistini yaptı.
Bu dakikadan sonra Kayseri'nin planları iyice altüst oldu. Tolunay Kafkas zaten 20. dakikada, sağbek Bayram'ı, oyuncusunu kaybetme pahasına, dışarı alarak, yerine Troisi'yi sahaya sürmüştü.
Özellikle 50-70. dakikalar arası, futbol anlamında çok sıkıldığımı söyleyeyim. Ne Beşiktaş ele avuca gelen bir atak yapıyor, ne de Kayseri durumu çevirmek için bir hamle yapabiliyordu. Dakika 75'te, yine Aydın'ın hatasında topu önünde bulan Bobo, güçsüzlüğü sebebiyle güzel yapamadığı vuruş neticesinde çok güzel bir olası golü kaçırdı. Zaten bu pozisyon da gol olsa, herhalde maçtan sonra Aydın, 2. hatası ve takımına yedirdiği 2. gol için oldukça fırça yerdi. (Hatta bu hatalar şampiyonluğa 2-3 hafta kala yapılmış olsa, bu adamın maçı sattığını söyleyen insanlar bile türer.)
Ümidi daha 2. dakikada biten Kayseri, özellikle maçın sonlarında, sürekli olarak Beşiktaş ceza sahasına, belki Makakula topla buluşabilir ümidiyle şişirdiği toplardan birinde, 82. dakikada Makakula'nın ayağından golü buldu. Böylesine, hem psikolojik üstünlüğün hem de skor avantajının elinde bulundurulduğu bir maçta, Makakula'ya penaltı noktası üzerinden topa vurduracak kadar geriye çekilmenin anlamı nedir ben çözemedim. Allahtan Kasyeri'nin maçı almaya niyeti yoktu, ve son 4-5 dakika, Kayseri'nin sağ kanadında sürekli taca çıkan toplarla geçti de, Beşiktaş geriye çekilmesinin bedelini 2 puan kaybederek ödemedi.
Maçın yıldızları aylardır top oynamayan, maç sırasında sahada düz koşu yapan ama oynadığından da şov yapan Tello ve uzun bir sakatlıktan yeni çıkmasına rağmen iyi oynayan Ferrari.
Bu arada, Şili'de yaşanan felaket ve Nobre'nin çocuğunun rahatsızlığı sebebiyle yasta olma durumu, Beşktaşl futbolcular tarafından neden önemsenmedi, anlamak güç. Herkesin kolunda bir siyah bant görmek, siyah bandı takma nedeninden değil ama birlik-beraberliğin sağlanması anlamında, bir taraftar olarak beni çok sevindirirdi...
ilker AVCI
27 Şubat 2010

Hiç yorum yok: