Roland Garros başlarken, ben bitiyorum. Her sene TV'den tüm maçlarını canlı izlediğim tunuvaya, bu sene ne yazık ki evsahipliği yapamayacağım. Artık akşamları eve gelince maçların tekrarlarını izlerim ya da işyerinde Justintv sağolsun, belki arada göz atarım.

Bu seneki turnuvanın da bence en büyük favorisi, toprak kortun prensi Nadal. Zaten Federer'le arasındaki durumu 14-7'ye getirmiş bir Nadal, olası bir finalde, durumu 15-7 yapmaya yakın taraf.

Geçen sene bu turnuvayı kazanarak 4 Grand Slam'i de kazanmayı başaran Federer ise, sanki daha huzurlu, daha sakin, daha adrenalinsiz bir turnuva geçirecek gibi bir his var içimde.

ROLAND GARROS 2008 topu

Geçen senenin süpriz ismi Robin Soderling'di, bakalım bu sene kim bu sürprizi bize yaşatacak.

ROLAND GARROS 2009 topu

Kadınlardaysa tahminde bulunmak zor. Aklıma gelenleri şöyle kısa kısa yorumlarla geçiştireyim; geçen senenin şampiyonu Kuznetsova, bu sene de en az bir yarı final oynar gibime geliyor. Anna Ivanovic'ten beklentim yok, Jankovic gününde ya da haftasında olursa, bir yarı final görür, Williams'lar konsantre olurlarsa, en az biri finale çıkar, Wozniacki, çeyrek finale rahat gelir, Dementieva, turnuvanın kötü sürprizlerinden birini yaşatırmış gibime geliyor, ilk turlarda elenir havası var, çünkü kötü bir 1 aylık dönem geçirdi, Juju için ise, hiçbir fikrim yok, ama turnuvayı alamazmış gibime geliyor, sebebi yok, öyle hissettim (Force?).


Hani nerede 2010 topu?

Kısa zaman diliminde ancak bu kadar yazabildim, şimdi be yazık ki işimin başına dönmeliyim. Ayrıntılı yazılar yazmayı özlemeye başlama zamanı...

Hiç yorum yok: